2024'te teknoloji şirketleri için 10 fırsat

EY, her yıl hazırladığı 'Teknoloji şirketleri için en büyük 10 fırsat' araştırmasının en güncel versiyonunu yayımladı. Araştırmaya göre; 2023 yılında küresel ekonomik olumsuzlukları ve artan jeopolitik gerilimleri başarılı bir şekilde yöneten teknoloji sektörü, 2024'te de rekabetten kopmamak ve hatta üstünlük sağlamak adına, üretken yapay zekâ (GenAI) dahil olmak üzere yeni nesil teknolojilere ve dijital altyapıya yatırım yapmalı

2024'te teknoloji şirketleri için 10 fırsat
21 Şubat 2024 - 17:21
Uluslararası danışmanlık hizmetleri şirketi EY’ın (Ernst & Young) ‘Teknoloji şirketleri için en büyük 10 fırsat’ araştırmasının 2024 versiyonu, en önemli fırsat alanlarını sıralıyor. Araştırmaya göre satışları olumsuz etkileyen ekonomik dalgalanmalar, çeşitli pazar, teknoloji, ham maddelere erişimi tehdit eden jeopolitik gelişme ve ticari anlaşmazlıklar gibi risklere rağmen, teknoloji şirketlerinin büyümeye devam etmesi için odaklanması gereken en önemli 10 fırsat alanı şöyle sıralanıyor;
 
  1. GenAI, oyunun kurallarını değiştiren bir teknoloji olarak benimsenmeli: Üretken yapay zekâ (GenAI), yeni dijital dönüşüm çağı başlattı. GenAI ortaya çıkmadan tasarlanan ve uygulanan dijital dönüşüm çabaları geçerliliğini yitiriyor. Dijital dönüşümde geri kalan teknoloji şirketleri, yapay zekâyı stratejilerinin merkezine yerleştirerek rakiplerinin önüne geçebilir. Yapay zekâ yalnız dönüşümün hızlandırılmasına değil, gelişen teknoloji ve iş modelleri ile operasyonların yeniden şekillendirilmesine de olanak tanıyacak. Dijital dönüşümde yol alan şirketlerin yapay zekânın merkezi rol üstlenmesini sağlamak için dijital stratejilerini yeniden değerlendirerek yönlendirmeleri gerekecek. Risk ve fırsat dengesiyle karşı karşıya kalan teknoloji şirketlerinin, özel yapay zekâ kontrol merkezi kurması, dijital dönüşümde liderliğini korumak veya elde etmekte önemli olacak. GenAI'ı teknoloji dönüşümüne entegre eden şirketler, sürdürülebilir değer yaratmak için daha iyi bir konuma sahip olacak.
 
  1. GenAI’ın kullanım alanları için fırsatları belirleyerek hedefleme yapılmalı: GenAI etkili bir şekilde uygulandığında, şirketlerin ürün ve hizmetlerini geliştirmelerine, operasyonlarını daha verimli yürütmelerine yardımcı oluyor. Ancak tüm potansiyel kullanım alanları için GenAI'dan yararlanmak cazip gelse de GenAI araçları, yüksek maliyet ve kaynak zorluklarını beraberinde getirebiliyor. Şirketler katma değerli kullanım alanlarını ve dönüşüm fırsatlarını dikkate alarak kaynaklarını yönlendirecekleri yeri dikkatli belirlemeli. Teknolojiden yararlanmada potansiyel fırsatlardan oluşan portföy geliştirmek, başlangıç için iyi bir yol olabilir. GenAI yatırımlarını başlatmak veya artırmak isteyen teknoloji şirketleri, kârlı büyümeyi destekleyecek ön büro kullanım senaryosu hedefleyebilir. Yazılım kodlamada GenAI'dan yararlanmak, kârlılığa giden hatla içerik üretimini hızlandırmak için insan-makine arayüzleri kullanılabilir. Arka büro kullanımı verimliliğin artırılmasına ve maliyetlerin azaltılmasına da yardımcı olabilir.
 
  1. Uç bilgi işlem (edge) sistemine ve yeni dijital altyapı biçimlerine yatırım yapın: Yeni nesil teknolojiler geliştikçe, kuruluşların robotik cihaz, akıllı ev sensörleri ve sürücüsüz araçlar gibi kaynaklardan gelen ve artan büyük miktardaki veriyi işlemesi gerekiyor. Yapay zekânın hızla ilerlemesi, edge alanında hızlı işlem gerektiren kullanım senaryolarının artması ve düzenleme değişimleri dikkate alınınca, teknolojik şirketler operasyon ve deneyimleri iyileştirmek için dijital altyapı yatırımlarını optimize etmeli. Edge sistemi hız ve ölçek kazandıkça, yeni nesil dijital altyapıyı etkinleştirme ve giderek sıkılaşan sermaye kısıtlamaları içinde kalma gibi birbiriyle rekabet eden hedefleri dengelemeyi başaran şirketler, kazanmayı sürdürecek
 
  1. Gelişmekte olan pazarlarda ek tedarik zinciri oluşturulmalı: Jeopolitik olaylar ve tedarik zincirindeki aksamalar, şirketlerin yönetim kurullarının gündeminde öne çıkan üç riskten ikisi. Küresel alanda hizmet veren şirketler için ikincil bir tedarik zinciri hattı oluşturmak, gelecekteki olası ticari aksaklık risklerini azaltmanın etkin bir yolu olarak görülüyor.
 
  1. Kurumsal yatırım stratejisi yapay zekâ yol haritası etrafında şekillendirilmeli: Yapay zekâ (AI) ve büyük dil modellerinin (LLM) kullanımı hızla artıyor ama buna ayak uydurmak kolay olmayabilir. Donanım talebinin arzı geride bırakması yüksek fiyat ve sınırlı bulunabilirliğe yol açıyor. Bu hizmetlerin özelleştirilmesi ve uygulanması beceri ve yetenek gerektiriyor. Geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, satın alma işlemleri ve anlaşmaların gelişimi hızlandırabileceğini söyleyebiliriz. Sektördeki anlaşmaların daha titiz incelemeye tabi tutulması kadar, jeopolitik gerilim ve uluslararası ticaret anlaşmazlıkları, yapay zekâ alanında anlaşmaların yapılmasına engel. Bu nedenle, büyümenin en uygun yolu küçük ve orta ölçekli satın almalar, kurumsal yatırımlar ve ortaklıklardan geçiyor. Satın almalar, bugün mümkün görünmeyen gelecekteki uygulamalar için farklı yol haritaları geliştirebilecek. Ortaklıklar ise yeni fırsatları takip etmek için gereken veri setlerine, hizmetlere ve pazarlara anında erişim sağlayabilecek.
 
  1. Platform iş modellerinden yararlanılmalı: Teknoloji sektörü dönüşüm ve yeniden şekillenme döneminden geçiyor. Platform iş modelleri, teknoloji sektöründe standart çalışma prosedürü oldu ve GenAI devriminin merkezinde. Veri stratejileri dahil bu modellerin uygulanması veya geliştirilmesini hızlandırmak için hedef odaklı yaklaşan şirketler değer elde edecek. Yapay zekâ sektörde yeni fırsatları tetikledikçe, şirketler pazar payı için rekabet ederken, sağlam ve çeşitlendirilmiş platform kurma becerisi kazananları farklılaştıran temel özellik olacak.
 
  1. Küresel asgari vergi reformuna hazırlanılmalı ve proaktif olunmalı: Küresel vergi sisteminin 2024’de eskisinden karmaşık süreçlere girmesiyle, etkileri teknoloji şirketleri için de vergi departmanlarını aşan konu haline geldi. Vergi yüklerini optimize etmek için proaktif düşünen, kapsamlı ve bütünsel hareket eden şirketler, yavaş yanıt veren rakiplerinden avantajlı başlayacak. 2024'te %15 oranlı küresel asgari kurumlar vergisi uygulanmasıyla büyük ölçekli teknoloji şirketleri, küresel tedarik zincirlerini yapılandırma ve faaliyet gösterdikleri ülkelerde operasyonlarını %15 vergi oranını karşılayacak şekilde düzenleme fırsatına sahip, bu da şirketlerin sermayesinin daha esnek olmasına katkı sağlayacak.
 
  1. Çevresel çalışmalarda veri merkezlerinin enerji verimliliğine öncelik verilmeli: Net sıfıra giden yol uzun ve zorlu ama yolculuğu tamamlamak teknoloji sektörü için önemli. Birçok teknoloji şirketi karbon hedefini taahhüt etti. Bütçelerin kısıtlı olduğu ortamda şirketlerin nereden başlayıp hangi konulara öncelik vereceğini düşünmesi önemli. Teknoloji şirketlerinin bu yıl veri merkeziyle ilişkili enerji verimliliğini artırmaya odaklanması gerekiyor. Giderek artan elektrik tüketiyor. 2027’de yapay zekâ, Hollanda büyüklüğünde ülke kadar elektrik tüketebilir. Veri merkezlerinin enerji verimli hale gelmesi, gelecekte enerji krizlerinin etkisini azaltacak ve kısa vadede dijital hizmetlerin üretim maliyetlerini düşürecek. 
 
  1. Gelişmiş risk araçlarına yatırım yapılmalı: Pandemi, yıkıcı olayların başka olaylar tetikleyerek hem risk hem fırsatlar yarattığını gösterdi. Risklere hazırlıklı olup uygun yanıt vermek şirketler için fark yaratabilir. Teknoloji şirketleri ticari yaptırım, jeopolitik gerilim, vergilendirme, yasal değişiklik, iklim olayları ve tedarik zinciri krizi gibi risklere ilişkin durumları değerlendirmeli, maliyet, risk, esneklik ve çeviklik arasındaki karmaşık dengeleri nasıl yönettiklerini gözden geçirmeli. Gelişmiş risk araçlarına yatırım yapan şirketler, sonraki risk ile karşı karşıya kaldıklarında, bunun etkilerini minimize etme fırsatına sahip olacaklar.
 
  1. Siber riskleri azaltmak için ileri teknolojilerden faydalanılmalı: GenAI ve kuantum gibi gelişmekte olan teknolojiler işletmelere birçok fayda sunarken, siber tehditlerin doğasını kökten değiştiriyor ve riskleri de artırıyor. Teknoloji şirketlerinin veri açısından zengin ancak karmaşık teknik sisteme sahip olma eğilimi, onları siber tehditlere özellikle açık hale getiriyor. Bu alana yatırım yapan teknoloji şirketleri, siber tehditleri daha iyi yönetmeyi başarıyor. Günümüzde teknoloji şirketleri, iş süreçlerini netleştirmek, operasyonlarını daha iyi anlamak, verilerini ve sistemlerini doğru bir şekilde sınıflandırıp etiketlemek için GenAI teknolojisinden faydalanabilir. Ayrıca siber risk faktörleri, GenAI aracılığıyla otomatik bir şekilde ele alınarak siber riskler daha hızlı, daha kapsamlı ve daha düşük maliyetle azaltılabilir.

EY Türkiye Telekomünikasyon, Medya ve Teknoloji Sektör Lideri ve Danışmanlık Bölümü Şirket Ortağı Emre Beşli, araştırmaya yönelik şu değerlendirmeyi yaptı; “EY olarak, teknoloji sektöründe yaptığımız araştırmalar, belirlediğimiz fırsat alanları bu sektördeki şirketlerin ve alt sektörlerin 2024’de, ilerisinde başarılı olmaları için önemli bakış açıları sunuyor. Fırsatlarda GenAI’ın farklı persektifle öne çıkması, beklentilerin oldukça yüksek olduğu bu dönem için sürpriz değil. Tedarik zinciri yedekliliği, enerji verimliliği ile etkin siber güvenlik ve risk yönetimi gibi şirketlerin uzun süredir gündeminde olan fırsat konularının geçerliliğini koruduğunu gözlemliyoruz. Vergi mevzuatındaki değişiklikler ve diğer regülatif konular da fırsatları şekillendiren diğer kritik faktörler arasında yer almaya devam ediyor.”



 

YORUMLAR

  • 0 Yorum