Zeytinin geleceği için 5 stratejik adım atıyoruz
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Urla Belediyesi tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Urla Zeytin ve Sanat Festivali'nin açılışına katıldı. Zeytinin geleceği için İzmir Zeytin Araştırmaları Enstitüsü, Zeytincilik Akademisi, İzmir Zeytinyağı Kalite Programı, İzmir Zeytin Rotası ve İzmir Olive Export Hub başlıklarında 5 stratejik adım atacaklarını söyleyen Başkan Dr. Cemil Tugay, “Zeytin; sabrın, emeğin ve kültürün ağacıdır. Bu festival de bu ağacın kökleriyle sanatın dallarını buluşturan bir köprüdür” dedi.
Urla Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen, binlerce yıllık zeytin kültürünü sanatın birleştirici gücüyle buluşturan 2. Uluslararası Zeytin ve Sanat Festivali başladı. 23 Kasım Pazar gününe kadar dopdolu etkinliklerle sürecek festivalin açılışına, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın ile eşi Arbil Akın, Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan, Bozcaada Belediye Başkanı Yahya Göztepe, Urla Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Yaşar Yücel, Kültür eski Bakanı, İzmir eski Milletvekili Suat Çağlayan, CHP İzmir eski milletvekilleri Türkan Miçooğulları, Bülent Baratalı, Alaattin Yüksel, Urla Ziraat Odası Başkanı Nurettin Kılınç, oda, dernek ve sivil toplum kuruluşlarının başkanları ile temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, meclis üyeleri, muhtarlar, üreticiler, basın temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Festival halk dansları gösterileriyle başladı.
Tugay: Herhangi tarımsal üretimin ötesinde bir değerdir
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Zeytincilik, İzmir için herhangi bir tarımsal üretimin ötesinde bir değerdir. Bu kentin karakteri, halkının emeği, sofrasının bereketi, kadim kültürünün hafızasıdır zeytin. İklim koşullarının zorlaştığı, maliyetlerin arttığı şu dönemde toprağından kopmayan üreticilerimizin de direnişinin simgesidir. Zeytin, Akdeniz’in her ülkesinde özel bir yere sahip. İspanya’da Endülüs, İtalya’da Toskana, Yunanistan’da Girit. Bu bölgeler yalnızca iyi üretim yaptıkları için değil, ürünlerine bir hikâye kattıkları, güçlü markalar oluşturdukları için bugün dünyada biliniyor. Bizim de zeytin konusunda köklü bir kültürümüz, çok büyük bir üretim gücümüz var. Ama markalaşma ve pazarlama konusunda henüz potansiyelimizi ortaya koyamadığımızı hepimiz görüyoruz. Bir ürünün hak ettiği değere ulaşması için yalnızca üretmek yetmiyor; hiçbir ürün için bu yeterli değil. Anlatmak, görünür kılmak, dünya ile paylaşmak gerekiyor. İşte bu festival tam da bu yüzden önemli. Hem zeytinimizin kalitesini hem de bu coğrafyanın ruhunu, Urla’nın kendine özgü kültürünü daha geniş kitlelere duyurmak için bir fırsat sunuyor” dedi.
5 stratejik adım hayata geçiyor
Zeytinciliği bütüncül bir yaklaşımla destekleyecek beş stratejik adımı hayata geçireceklerini belirten Tugay, “Birincisi, İzmir Zeytin Araştırmaları Enstitüsü. Zeytinciliği bilimle, Ar-Ge ile, modern yöntemlerle güçlendirecek bir merkez kurmayı planlıyoruz. İkincisi, Zeytincilik Akademisi. Üreticilerimizin, gençlerin ve sektör çalışanlarının eğitim ihtiyaçlarına cevap verecek; ustalıkla bilimi buluşturan bir yapı oluşturuyoruz. Üçüncüsü, İzmir Zeytinyağı Kalite Programı. Kaliteyi artırmayı, uluslararası standartlara uyumu güçlendirmeyi ve İzmir’in yağını dünya sahnesine taşımayı hedefliyoruz. Dördüncüsü, İzmir Zeytin Rotası. Zeytinin kültürünü, mutfağını ve hikâyesini turizmle buluşturan özel bir deneyim rotası hazırlayacağız. Beşincisi, İzmir Olive Export Hub kuracağız. Kooperatifleri ortak bir marka altında ihracata hazırlayan, uluslararası pazarda rekabet gücünü artıran bir merkez oluşturacağız. Bu beş adım; zeytini sadece geçmişin mirası olmaktan çıkarıp, geleceğin güçlü ekonomik ve kültürel değeri olarak ele aldığımızın göstergesi olacak” dedi.
“Her stant, bir ailenin emeğini anlatıyor”
Urla’nın meyveciliği, zeytinciliği, bağcılığı ve zanaatı ile her zaman İzmir’in en özel ilçelerinden birisi olduğunu belirten Tugay, sözlerine şöyle devam etti: “Bu topraklarda yüzlerce binlerce üretici, yıllardır aynı ağaçlara emek veriyor. Kirazdan üzüm bağlarına, mandalinadan incire uzanan üretim çeşitliliği Urla’ya benzersiz bir karakter kazandırıyor ve zeytin, bu karakterin merkezinde, kalbinde yer alıyor. Festivalimiz; zeytinin hem kültürel hem estetik yönünü görünür kılan özel bir sahne sunuyor. Burada gezeceğiniz her stant, bir ailenin emeğini; katılacağınız her atölye, zeytinin sanatla kurduğu bağı anlatacak. Zeytin; sabrın, emeğin ve kültürün ağacıdır. Bu festival de bu ağacın kökleriyle sanatın dallarını buluşturan bir köprüdür” dedi.
Balkan: Zeytin bu topraklar için meyveden çok daha fazlasıdır
Göreve geldikleri günden bu yana zeytin üreticilerine verdikleri destekleri anlatan Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan, “Bugün zeytinin ruhuyla sanatın ahenginin buluştuğu festivalimizdeyiz. Bu topraklar için zeytin, bir meyveden çok daha fazlasıdır. Kökleri insanlığın hatırlayabildiğinden çok daha ileri bir hafıza taşır. Klazomenai bu topraklardadır. Antik dönemlerden günümüze bu kadim kültür bize miras kalan hazinedir. Bu topraklarda başlayan hikaye sanatla buluşacak, bilimle güçlenecek, gastronomiyle lezzetlenecek” şeklinde konuştu. Balkan, destekleri için Başkan Dr. Cemil Tugay'a teşekkür etti.
Kılınç: Zeytin barıştır
Urla Ziraat Odası Başkanı Nurettin Kılınç, “Burada emeği hep birlikte kutluyoruz. Zeytin barıştır, bilgeliğin sembolüdür, ölümsüzlüktür. Her tanesinde alın teri vardır. Biz üreticimizin yanında olmaya, zeytinyağımıza değer katacak her çalışmanın içinde olmaya devam edeceğiz. Bu festivalin üreticimize moral, tüketiciye bilinç getirmesini diliyorum” dedi.
Yarışmalar yapıldı
En iyi zeytinyağı şişesi yarışması da yapıldı. Yarışmada birinci Deniz Alper Gürel, ikinci Alanur Türkoğlu, üçüncü Feyza Sinem Taş oldu. Zeytin Yarışması’nda ise Cavit Korkmaz birinci, Naime Polat ikinci, Ayşe Elma ise üçüncü oldu.
23 Kasım'a kadar devam edecek
Uluslararası Zeytin ve Sanat Festivali; 23 Kasım Pazar gününe kadar devam edecek. Zeytin temalı sergiler, uluslararası sanatçı performansları, zeytin ve zeytinyağı tadımları, söyleşiler, çocuk atölyeleri, yerel üretici stantları, konserler ve gösteriler ile her yaştan ziyaretçiye unutulmaz bir deneyim sunacak.






YORUMLAR