İzmir MEETS 2025'te şehircilik, enerji ve sporun geleceği masaya yatırıldı
İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Ticaret Odası ve Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı iş birliğinde “Teknoloji ve İnovasyon” temasıyla düzenlenen İzmirMeets Teknoloji ve İnovasyon Zirvesi, yeni çağın üç belirleyici gücünü net biçimde ortaya koydu: Veri, hız ve yapay zekâ. Zirvede görüşlerini paylaşan uzmanlar, bu üçlünün yalnızca şehirlerin altyapısını değil; ekonomilerden toplumsal ilişkilere, enerji sistemlerinden sporun geleceğine kadar tüm yaşamı baştan tasarlayacağını vurguladı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Ticaret Odası ve Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı iş birliğinde “Teknoloji ve İnovasyon” temasıyla düzenlenen İzmirMeets Teknoloji ve İnovasyon Zirvesi’nde geleceğin şehirleri, enerji dönüşümü, girişimcilik modelleri ve dijital spor teknolojileri gibi kritik başlıklar masaya yatırıldı.
Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'ndeki zirve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ve Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt’un açılış konuşmalarıyla başladı. Akademisyenler, özel sektör temsilcileri ve uluslararası isimlerin katıldığı oturumlarda; veri odaklı şehircilik yaklaşımları, yapay zekâ destekli enerji sistemleri, küresel rekabet için gerekli dijital yetkinlikler, spor endüstrisinde veri analitiğinin yükselişi ve yeni medya platformlarının etkisi konuşuldu. Katılımcılar, teknolojinin yalnızca kentlerin yapısını değil, ekonomik ilişkilerden günlük yaşama kadar tüm toplumsal dinamikleri dönüştürdüğünü vurgulayarak, İzmir’in doğru stratejilerle bölgesel değil küresel bir inovasyon merkezine dönüşebileceğinin altını çizdi.
Şehircilikte gelecek paneli: Veriye dayalı, insan odaklı kentler
Etkinliğin öğleden sonraki ilk oturumunda “Şehircilikte Gelecek” paneli düzenlendi. Moderatörlüğünü Teknoloji Danışmanı Çiçek Çizmeci Devge’nin yaptığı panelde, iki önemli akademisyen görüşlerini aktardı. İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Üyesi, İZPA Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu ve Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin panelde kentlerin değişen ihtiyaçları, yapay zekâ destekli planlama yaklaşımları, afet dayanıklılığı, sürdürülebilir ulaşım sistemleri ve mekânsal verinin yeni şehircilik anlayışındaki rolünü ele aldı. Konuşmacılar, özellikle iklim krizi çağında “veriye dayalı yönetişim” kavramının artık bir tercih değil zorunluluk olduğunu vurguladı.
Koray Velibeyoğlu: Teknoloji kenti dönüştürür ama eşitsizlikleri de büyütebilir
Koray Velibeyoğlu, şehir–teknoloji ilişkisinin uzun yıllar boyunca “sanal alanı kente taşımak” anlayışıyla ele alındığını belirterek, dijital iletişimin bugün kentsel yaşamdan ziyade ekonomik ilişkiler üzerinden yeniden tanımlandığını söyledi. Velibeyoğlu, 90’lardan itibaren teknolojinin bilgisayar ekranlarının ötesine geçerek toplumun yaşam biçimlerine nüfuz etmeye başladığını vurguladı. Bu dönüşümün, teknolojiyi gündelik hayatın görünmez ama sürekli bir bileşeni haline getirdiğini ifade etti. Akıllı şehirlerin bugün belirli bir olgunluk seviyesine ulaştığını söyleyen Velibeyoğlu, bu yaklaşımın çoğu zaman “teknoloji gelir ve kenti baştan sona değiştirir” varsayımıyla hareket ettiğine dikkat çekti. Birinci nesil akıllı şehir uygulamalarının kentsel mekânı dönüştürmeye odaklandığını, ancak yapay zekânın artık sosyal dokuyu da etkileyebilecek bir güce sahip olduğunu dile getirdi. Velibeyoğlu, dijital dünyanın sunduğu imkânlardan herkesin eşit yararlanmadığını vurgulayarak, algoritmaların yarattığı yeni ayrıcalıklar nedeniyle toplumsal eşitsizliklerin derinleştiğini söyledi. Konuşmasının sonunda yapay zekânın dönüştürücü gücüne dikkat çeken Velibeyoğlu, teknolojinin iyileştirici yönünün öne çıkarılması gerektiğini ifade etti.
Savaş Zafer Şahin: Şehir ancak insan kullanırsa anlam kazanır
Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin tüm teknolojik dönüşümlerin eninde sonunda insanın ihtiyaçlarına göre şekilleneceğini vurgulayarak, “İleride insan önemlidir çünkü hem veriyi üretiyor hem şehri üretiyor diyeceğiz. Kent yatırımları ancak insanlar kullandığında bir anlam kazanabilecek. Şehirler değerini insanın katkısı, kullanımı ve katılımıyla kazanacak. Şehir–insan ilişkisinde duygudaşlık üretilebildiği takdirde, hem dijital hem fiziksel alanda yeni bir veri evreni açılacak. Bu yeni veri alanı, kent yönetiminde bambaşka bir başlangıç noktası sunacak. Anahtar kelimemiz katılım ve demokrasi olacak. Teknolojinin şehirleri dönüştürürken insanı merkeze alan, katılımcı ve demokratik bir kent modelinin geleceğin en kritik ihtiyacı olacak” dedi.
Enerjide Gelecek Paneli: Dijitalleşen Enerji Sistemleri
“Enerjide Gelecek” panelinin moderatörlüğünü Doç. Dr. Dicle Yurdakul (AU Innova Araştırma Merkezi & InovaNeuroLab Direktörü) üstlendi. Panelin konuşmacısı The London Energy Club İcra Kurulu Başkanı Mehmet Öğütçü ve ArkasHolding CIO’su Mert Oruz oldu.
Mehmet Öğütçü: Oyunun adı hız
London Energy Club İcra Kurulu Başkanı Mehmet Öğütçü, küresel enerji gündeminin artık yalnızca üretim ve tüketim dengesinden ibaret olmadığını, teknoloji, veri, finans ve iklim değişikliği gibi unsurların enerji verimliliğinin temel bileşenleri hâline geldiğini vurguladı.
Öğütçü, “Teknoloji hız demektir. Bugünün dünyasında iş dünyası zamanla yarışmak zorunda; uzun vadeli ve ağır ilerleyen planlama modelleri artık geride kaldı” dedi. Dünya genelinde enerji sektörüne yapılan yıllık yatırımın 3,3 trilyon dolara ulaştığını belirten Öğütçü, küresel enerji eşitsizliğine dikkat çekerek, “Batı bugün Çin’i büyük bir tehdit olarak görüyor. Çin hem enerji tüketiminde bir numara hem de dijitalleşme ve yapay zekâ yatırımlarında AB’nin toplamına yaklaşmış durumda” dedi. İzmir’in coğrafi konumu, tarihi birikimi ve ekonomik altyapısıyla enerji dönüşümünde öncü olabileceğini vurgulayan Öğütçü, şu ifadeleri kullandı:
“İzmir tarih boyunca Türkiye’nin dışa açılan yüzü oldu. Doğru örgütlenme ve uluslararası yatırımcılarla kurulacak stratejik iş birlikleriyle dünya enerji geçişinin kritik merkezlerinden biri haline gelebilir. Türkiye’nin birçok kentinde yeni merkezler oluşabilir; ancak İzmir’in altyapısı, insan kaynağı ve uluslararası bağlantıları çok güçlü. Bu potansiyeli gerçek bir eylem planına dönüştürmek gerekiyor.”
Mert Oruz: Çaba benim için her şey
Arkas Holding CIO’su Mert Oruz, yeni nesil enerji şirketlerinin hem tüketici davranışlarını hem de üretim modellerini yeniden tanımladığını belirterek, “Verimlilik artık yalnızca maliyet değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik meselesi” ifadelerini kullandı. Yol haritasını doğru çizmenin en önemli koşul olduğunu ifade eden Oruç, “Teknolojiyi getiriyorsunuz ama sürekli yenilemek, denetlemek ve değişim gerekiyor. Bunları tam anlamıyla yaptığınızda değişim geliyor. Strateji ve hız çok önemli. Strateji olmadan hiçbir şey olmuyor. Stratejisi olmayan hız kaos yaratır. İkisi varsa hem hızı ve hem strateji varsa güzel bir şirketi yönetiyorsunuz. Değişim hiç bitmiyor değişim hiç durmuyor. Meraklı, öğrenmeye açık gençler olmalı. Global vatandaş olunmalı. Dünyada ne olup bittiğini araştıran gençlik olmalı. Adaptasyon yeteneği olmalı. Bilgi kirliliğini yönetmek gerek. Bir kişinin bunu yöneten bir yeteneği varsa bir sıfır önde başlıyor hayata. Bence en önemli şey çaba. Herkes her şeyi istiyor. Çaba benim için her şey. Gençlere 5 kelimelik bir anahtar vermek istiyorum. BOARD. Bilgi verin, açık ve net olun, doğru ve kesin bilgi verin, Anlattığınız ilgili olsun, diplomatik olmayı öğrenin” dedi.
İzQ ile Girişimcilik ve Dijital Dönüşümde Gelecek
Girişimcilik ekosisteminin dönüşümü de panelde masaya yatırıldı. Panelin moderatörlüğünü İZQ Yönetim Kurulu Üyesi ve EGİFED Başkan Vekili Alp Avni Yelkenbiçer yaptı. TBS Investment & Management Yönetici Ortağı Tunç Berkman, Siemens Dijital Dönüşüm Projeleri Yöneticisi Kaan Tunçbilek panel kapsamında yapay zekâ destekli girişimcilik modelleri, hızlı ölçeklenme stratejileri ve kurumsal inovasyon süreçlerini tartıştı.
Tunç Berkman: Duygu bağı yaratmak gerek
TBS Investment & Management Yönetici Ortağı Tunç Berkman, Türkiye’de yeni nesil girişimlerin global pazarda rekabet etmesi için “veri okuryazarlığı ve dijital kabiliyetlerin” zorunlu hale geldiğini söyledi. Berkman, “Veri bizim için bir analiz mekanizması fakat işlerin başarılı olabilmesi ve marka yaratma konusunda bir iş için bağ kurabilmek gerek. Hikayeleştirmek gerek. Bize hitap edecek şekilde duygu bağı yaratmak gerek. İnsanların ihtiyaçlarını doğru anlayıp neye önem verdiğini görmek gerek. Veri ve teknoloji bir araç. Bunu doğru kullanabildiğiniz zaman da hikayeleştirebiliyor ve doğru adım atmış oluyorsunuz. Bir ürün ve hizmeti satarken kazanmak çok zor. İki yerde kazanç sağlayabiliyorsunuz. Ürünü alırken ve üretim sürecinde hizmette de verimlilikten kazanabiliyorsunuz. Meraklı olup sorgulama yapmanız gerek. Şirketlerin yapay zekaya yatırım yapmaya devam etmesi gerek ve bu şirketler ilerlemeye devam edecek. Veri çok önemli bir noktaya gelecek. İleride veri güvenilirliğini konuşacağız” şeklinde konuştu.
Kaan Tunçbilek: İlerlemek için hazır olmamız gerek
Siemens Dijital Dönüşüm Projeleri Yöneticisi Kaan Tunçbilek ise sanayide dijital ikiz, otomasyon ve sürdürülebilir üretim teknolojilerinin geleceğe yön verdiğini vurguladı. Tunçbilek, “Teknolojiyi merkeze alan dönüşüm insanda kaygıyı artırır. İnsanı merkeze alan teknoloji kullanılır. İnsan anlam ve sürdürebilirlik ister. İnsan odaklı sistem kurulmalı. İş dünyası sonsuz. Şirketlerin bir numaralı amacı sürdürülebilir olmak. Çalışanı buna adapte etmek için açık iletişim gerekli. Bir amaç vermek gerekli. Bir rakip kültürü yaratmalı böylece duygularını yönetmeli. Savrulmak kaybettiriyor mutlaka bir amacınız olmalı. Yapay zekayı da kullanırken bir amaç olmalı. Bu bir büyüme, verimlilik, pazar, maliyet azaltma olabilir. Bu da stratejiniz haline gelmeli. Benim kalitem nasıl? Veri bilimine ihtiyacınız var. Bütün bunları incelemeniz ve insanların anlayabileceği çıktıya kavuşturmanız gerek. Kültüre entegre etmek gerek ve üst yönetimin buna inanması gerek. Varsayımlarla ilerlemek yerine veriyle ilerlemek gerek. Bu kolay değil. Quantum bilgisayarlar hayatımıza girecek. Bu veri kültürünü şimdiden hayatımıza entegre etmemiz gerek. İlerlemek için hazır olmamız gerek” diye konuştu.
Sporun Geleceği Paneli: Yeni Nesil Performans ve Dijital Spor Ekosistemi
“Sporda Gelecek” panelinin moderatörlüğünü spor spikeri Ali Emre Dedeoğlu üstlendi. Scoutium CEO’su Ali Akay ve Comparsionator CEO’su Tarık Batgün spor teknolojileri, veri analitiği, yapay zekâ ile performans ölçümü, taraftar deneyimi ve dijital içerik konularını ele aldı. Konuşmacılar, özellikle amatör ve profesyonel sporcuların dijital ekosistemlerde görünürlüğünün artmasının spor endüstrisini yeniden şekillendirdiğini belirtti.
Ali Atay: Türkiye’de kat edilmesi gereken çok yol var
Verilerinin çoğunu insan odaklı ürettiğini ifade eden Ali Akay, “Gelişen teknolojiler veriye ulaşımı kolaylaştırıyor. Yapay zekanın insanların hayata erişimi konusunda ciddi kolaylık sağlandı. Dünyada birçok yerde önemli kulüplerle anlaşma sağladık. Kişilerin verdiği tepkileri bile anlık ölçebiliyorsunuz. Oyuncunun ruh hali, karar verme mekanizması gibi birçok analiz alabiliyorsunuz. Antrenörlere yeniliği kabul ettirmek çok zor ancak bizim bunu yapmamızın temel sebebi bizler verileri oluşturalım. Oyuncunun ilk geldiği andan, performansına, hangi takıma transfer olabilire kadar verileri biriktirmemiz gerek. Geliştirdiğimiz ürünler yurt dışında talep görüyor. Yapay zekaya bir ilgi var. Türkiye’de kat edilmesi gereken çok yol var. Alt yapı maçlarını kaydedemiyoruz daha. Büyük takımlar haricinde alt yapıda kayıt yok. Bir veriyi üretmek için görünürlük olması gerek” ifadelerini kullandı.
Tarkan Batgün: Ne kadar yapay zeka kullansak da odağımızda insan var
Dünyanın 7 kıtasında 122 müşterisi olan Comparsionator CEO’su Tarkan Batgün, “İnsan faktörünü korumak için bizler Türk mühendisliğinde bir klonlama modeline başladık. Super EI diye bahsedilen kelimelerin ilk anlamı. Yani ilk eleme aşamasını yapay zeka bize yaptırıyor. Kim eliyor? İnsan. Dünyanın en zor işi insan yönetmek. Futbolun içindeki yaşayan insanları makinaların yönetmesi şimdilik imkansız. Bir sene içerisinde birçok görüşme yaptım. Senin takımını o kadar iyi tanımlaman gerek ki yapay zekaya, ona göre eleme yapsın. Yapay zeka ile Icardi’nin performansına baktığında santrforlar arasında hala 3’üncü. Biz ne kadar yapay zeka firması olsak da insanı odağımıza aldık” dedi.
Gelecekte Yeni Medya Keynote’u ile Kapanış: Dijital İçerik Sınır Tanımıyor
Panelin kapanış konuşmasını TikTok Türkiye, Orta ve Güney Asya Küresel İş Geliştirme Lideri Barış Aldanmaz gerçekleştirdi. Aldanmaz, yeni medya platformlarının üretim kültürünü dönüştürdüğünü, genç kuşağın içerik tüketim alışkanlıklarının tamamen değiştiğini belirtti. Yaratıcı ekonomi, kısa video formatlarının yükselişi ve içerik algoritmalarının geleceği üzerine kapsamlı değerlendirmelerde bulunan Aldanmaz, “Dijital aktivitelerin tümü değerlendirildiğinde oyun oynamak, film izlemek, sosyal medya gezintisi. Bugün en fazla zaman geçirilen platform TikTok. Türkiye’de ortalama kullanım süresi 90 dakikanın üzerinde. Dünyada ise bu süre 85–95 dakika arasında değişiyor. Videoların ortalama 15–20 saniye olduğu düşünülürse, bu da bir kullanıcının günde 400’den fazla içerik tükettiğini gösteriyor. Bu yoğun tüketimin kaynağını sadece TikTok’un başarısı olarak tanımlamak eksik kalıyor. Asıl önemli faktör, medyanın dönüşümünde doğru zamanda doğru yerde olmak” dedi.







YORUMLAR