Halk Kimi İstiyor?
Beşir Tunç’un çağrısıyla sivil toplum kuruluşları el ele verdi, gelecek seçimlerde nasıl yol alınabileceğini görüşerek, “Artık bize de kulak verilmeli” çağrısında bulundu
09 Temmuz 2021 - 15:09
Beşir Tunç’un çağrısıyla sivil toplum kuruluşları el ele verdi, gelecek seçimlerde nasıl yol alınabileceğini görüşerek, “Artık bize de kulak verilmeli” çağrısında bulundu
İzmir’deki sivil toplum kuruluşları olarak ‘Halk Kimi İstiyor?’ başlığında kentteki seçilmiş siyasilerin belirlenmesiyle ilgili basın toplantısı düzenlendi. Mardin- Ömer Alıçlı Köyü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Toplantı Salonu’nda İzmir Konfederasyonu (İZKON) Genel Sekreteri ve Mardin- Ömer Alıçlı Köyü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Beşir Tunç’un öncülüğünde gerçekleşen toplantıya, İZKON Genel Başkanı Yalçın Kocabıyık, İzmir Kent Konseyi Başkanı Seniye Nazik Işık, KAD-GÜÇ Derneği Başkanı Özgül Denizaltı, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, dernek başkanları ve üyeleri, mahalle muhtarları da katıldı.
SAHAYA ÇIKMALIYIZ
Toplantıya ev sahipliği yapan Beşir Tunç, “Bugün burada demokrasinin en önemli ayağı olan biz sivil toplum kuruluşlarının kentimizde daha fazla söz sahibi olması ve görüşlerinin dikkate alınması adına toplanmış bulunuyoruz” diyerek konuşmasına başladı. İZKON Genel Sekreteri Beşir Tunç, STK’lerin önemine değinerek, “Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi İzmir’de de sivil toplum kuruluşları toplum hayatının nefes aldığı yapılardır. Siyaset kurumu, yapması gerekenleri sivil toplum kuruluşlarından öğrenir. Sivil toplum kuruluşları her zaman yol göstericidir. İzmir’de de özellikle siyasetin hareketlendiği seçim dönemlerinde siyaset hedefi olan insanların en önemli ilgi odağı olmaktadır. Ayrıca sivil toplum kuruluşu mensubu kişiler de siyaset için sahaya çıkmaktadır” ifadelerini kullandı.
Kenti, gerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) gerekse yerel yönetimlerde temsil edecek siyasilerin belirlenmesi konusunda bir yol haritası hazırlamak için yola çıktıklarını da belirten Tunç, şu açıklamalarda bulundu: “Bugün, siyasete başvuran herkes bir özgeçmiş sunarken mutlaka içinde yer aldığı sivil toplum kuruluşları referans gösteriyor. Madem durum böyle, bizler de bu kenti kimlerin yöneteceği konusunda daha fazla söz sahibi olmak için daha fazla buluşacağız ve siyasi partilere görüşlerimizi aktaracağız. Burada çok değerli sivil toplum kuruluşları temsilcisi çok tecrübeli arkadaşlarımız var. Sivil toplum kuruluşları kimi istiyor, aynı zamanda bir çağrı. Bu toplantıların da ilki yapılıyor. Buradaki dostlarımız, bu toplantıların devamının ne şekilde olacağına beraber karar verecek. İlk toplantının çağrıcısı olarak en az üç ayda bir toplanmamızı ve bu toplantılarda alınan kararların bir komisyon tarafından yazılı hale getirilmesini öneriyorum. Bu yazılı metinler ilgili her siyasi partiye iletilsin. Artık söz sizin.”
“YÜZDE 80’İ TEMSİL EDİYOR”
Toplantıda konuşan İZKON Genel Başkanı Yalçın Kocabıyık, “Öncelikle burada ‘Kimi seçmeliyiz?’ konusunu açmamız lazım. Nasıl bir aday olmalı, bizi temsil edecek; vekilin, belediye başkanının nasıl olması gerekir, biz onlardan neler istiyoruz ve o adayı belirlerken neler yapmalıyız? STK temsilciler burada. Sivil toplum çok önemli işler yapar. İleri çağdaş ülkelerde sivil toplum devlet tarafından desteklenir. Devlet belediyeler ve yerel erk, ihtiyaçlı olan ailelere eğitim ve benzeri hizmetleri sivil toplum kuruluşları aracılığı ile yapar. Türkiye’de kaç kişiyiz, kaç kişiyi temsil ediyoruz düşündünüz mü? Sivil toplum kuruluşları, barolar, dernekler, sendikalar bir araya gelirsek Türkiye’de vatandaşın yüzde 80’ini sivil toplum kuruluşları temsil ediyor. Bu da bizi temsil edecek kişileri seçme hakkımız olduğunu görüyoruz” açıklamalarında bulundu.
“Siyasi partilerin liderlerinin iki dudağı arasında, isteyen vekil ve belediye başkanı oluyor” diyerek konuşmasını sürdüren Başkan Kocabıyık, “Bu demokrasiye aykırı bir sistemdir. Biz demokrasiye bağlı olan sivil toplum kuruluşları olarak ön seçim yapılmasını tabii ki istiyoruz. Yukarıdan, birileri tarafından belirlenen adaylar, adaylıkları açıldığında telefonlarını hepimize veriyor. Aradığımız zaman konuşuyor, taleplerimizi yerine getireceklerini söylüyorlar. Ancak seçildikten sonra telefonlarını değiştiriyorlar, artık onlara ulaşmak çok zor. Kapılar sizin yüzünüze kapılıyor. Sivil toplum kuruluşlarının önerileri ve şikayetleri duyulmuyor. Seçilen kişiler bir dönem sonra yeniden aday olduklarında halktan uzak oldukları için tekrar seçilmemesi anlamında sivil bir baskı yapacağız. Bunda başarılı olacağımıza inanıyoruz. Seçim öncesi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na giderek görüştük. ‘İzmir’e atayacağınız belediye başkanları kenti bilsinler, kapılarını İzmirlilere açık tutsunlar ’dedik. İzmir’de çok değişik yerlerden gelen insanlar var ve bu insanlar bir arada yaşayabildiklerini söyledik. O da bize, ‘Eğer siz ilçede belli bir aday bulursanız, yardımcı olacağız’ dedi. Biz bu çalışmayı yaptık, aday adaylarıyla ve muhtarlarla görüştük ve bir rapor sunduk. Bu raporların bazıları olup bazıları olmadı ama bir siyasi partinin genel başkanının bunu istemesinden çok mutlu olduk. Sivil toplum kuruluşlarına kulak vermek zorundalar. Bu toplantı bir başlangıç olsun” diye konuştu.
‘HAZIRLIK YAPACAĞIZ’
Alıçlılar Derneği Başkan Yardımcısı ve Genel Sekreteri İbrahim Kılınç da, “Bugün aslında gerçek bir demokrasi buluşması yaşıyoruz. İzmir’in en saygın ve kalabalık sivil toplum kuruluşları ülkenin ve kentin yönetiminde daha doğru adımlar atılması adına bir araya gelmiş bulunuyor. Ülkemizde her zaman ilklerin olmuş şehrimiz İzmir, ezelden beri demokratik hayatın sivil toplumla canlı olduğu bir kent olagelmiştir. Bizler bu kültürün devamı olan sivil toplum kuruluşlarıyız. Kentimizin daha iyi yönetilmesi, toplumsal sorunların daha hızlı çözüme kavuşması adına bizim de görüşlerimiz var; bunları her platformda her zaman dile getirmişizdir. Ancak, bu sefer daha planlı olmamız gerektiğine inanıyoruz. Bugüne kadar siyasette gerçekten toplumun teveccühünü kazanmış kişilerin başarılarından söz ettik. Başarıyı her zaman takdir etmek gerek. Böylesi örneklerin daha da çoğalması adına seçim tarihi ne kadar uzak olursa olsun, sivil toplum kuruluşları olarak bir hazırlık içinde olacağız” dedi.
Son olarak, “Arkadaşlarımızın yaptığı araştırmalar, istişareler bize yol gösterecektir” sözleriyle konuşmasına devam eden Kılınç, “Sivil toplum kuruluşlarında kayıtlı olan üyelerimizin görüşleri bizim için yol gösterici olacaktır. Özellikle yerel medyamızın haberleri, sahada çalışan ve çalışmayan siyasetçiler hakkında bizim için bir veri olacaktır. Bütün bunlar bizlerin elinde rapora dönüşecek ve siyasi partilerimizin il başkanlıklarından genel merkezlerine, genel başkanlarına kadar sunulacaktır. Hiçbir siyasi parti ayrımı gözetmeyeceğiz. TBMM’de grubu olan her partiye, sivil toplum kuruluşlarının ve üyesi insanların neler düşündüğünü aktaracağız. Bu anlattıklarımız, genel planımız. Tabii buradaki hazirun ayrıntıları birlikte karara bağlayacaktır. Şimdiden yolumuz açık olsun. Kazanan İzmir olsun, kazanan demokrasi olsun” diye konuştu.
Anadolu Birliği Başkanı Koçali Al başta olmak üzere toplantıya katılan STK temsilcileri konuyla ilgili konuşmalar yaptı.
İzmir’deki sivil toplum kuruluşları olarak ‘Halk Kimi İstiyor?’ başlığında kentteki seçilmiş siyasilerin belirlenmesiyle ilgili basın toplantısı düzenlendi. Mardin- Ömer Alıçlı Köyü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Toplantı Salonu’nda İzmir Konfederasyonu (İZKON) Genel Sekreteri ve Mardin- Ömer Alıçlı Köyü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Beşir Tunç’un öncülüğünde gerçekleşen toplantıya, İZKON Genel Başkanı Yalçın Kocabıyık, İzmir Kent Konseyi Başkanı Seniye Nazik Işık, KAD-GÜÇ Derneği Başkanı Özgül Denizaltı, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, dernek başkanları ve üyeleri, mahalle muhtarları da katıldı.
SAHAYA ÇIKMALIYIZ
Toplantıya ev sahipliği yapan Beşir Tunç, “Bugün burada demokrasinin en önemli ayağı olan biz sivil toplum kuruluşlarının kentimizde daha fazla söz sahibi olması ve görüşlerinin dikkate alınması adına toplanmış bulunuyoruz” diyerek konuşmasına başladı. İZKON Genel Sekreteri Beşir Tunç, STK’lerin önemine değinerek, “Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi İzmir’de de sivil toplum kuruluşları toplum hayatının nefes aldığı yapılardır. Siyaset kurumu, yapması gerekenleri sivil toplum kuruluşlarından öğrenir. Sivil toplum kuruluşları her zaman yol göstericidir. İzmir’de de özellikle siyasetin hareketlendiği seçim dönemlerinde siyaset hedefi olan insanların en önemli ilgi odağı olmaktadır. Ayrıca sivil toplum kuruluşu mensubu kişiler de siyaset için sahaya çıkmaktadır” ifadelerini kullandı.
Kenti, gerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) gerekse yerel yönetimlerde temsil edecek siyasilerin belirlenmesi konusunda bir yol haritası hazırlamak için yola çıktıklarını da belirten Tunç, şu açıklamalarda bulundu: “Bugün, siyasete başvuran herkes bir özgeçmiş sunarken mutlaka içinde yer aldığı sivil toplum kuruluşları referans gösteriyor. Madem durum böyle, bizler de bu kenti kimlerin yöneteceği konusunda daha fazla söz sahibi olmak için daha fazla buluşacağız ve siyasi partilere görüşlerimizi aktaracağız. Burada çok değerli sivil toplum kuruluşları temsilcisi çok tecrübeli arkadaşlarımız var. Sivil toplum kuruluşları kimi istiyor, aynı zamanda bir çağrı. Bu toplantıların da ilki yapılıyor. Buradaki dostlarımız, bu toplantıların devamının ne şekilde olacağına beraber karar verecek. İlk toplantının çağrıcısı olarak en az üç ayda bir toplanmamızı ve bu toplantılarda alınan kararların bir komisyon tarafından yazılı hale getirilmesini öneriyorum. Bu yazılı metinler ilgili her siyasi partiye iletilsin. Artık söz sizin.”
“YÜZDE 80’İ TEMSİL EDİYOR”
Toplantıda konuşan İZKON Genel Başkanı Yalçın Kocabıyık, “Öncelikle burada ‘Kimi seçmeliyiz?’ konusunu açmamız lazım. Nasıl bir aday olmalı, bizi temsil edecek; vekilin, belediye başkanının nasıl olması gerekir, biz onlardan neler istiyoruz ve o adayı belirlerken neler yapmalıyız? STK temsilciler burada. Sivil toplum çok önemli işler yapar. İleri çağdaş ülkelerde sivil toplum devlet tarafından desteklenir. Devlet belediyeler ve yerel erk, ihtiyaçlı olan ailelere eğitim ve benzeri hizmetleri sivil toplum kuruluşları aracılığı ile yapar. Türkiye’de kaç kişiyiz, kaç kişiyi temsil ediyoruz düşündünüz mü? Sivil toplum kuruluşları, barolar, dernekler, sendikalar bir araya gelirsek Türkiye’de vatandaşın yüzde 80’ini sivil toplum kuruluşları temsil ediyor. Bu da bizi temsil edecek kişileri seçme hakkımız olduğunu görüyoruz” açıklamalarında bulundu.
“Siyasi partilerin liderlerinin iki dudağı arasında, isteyen vekil ve belediye başkanı oluyor” diyerek konuşmasını sürdüren Başkan Kocabıyık, “Bu demokrasiye aykırı bir sistemdir. Biz demokrasiye bağlı olan sivil toplum kuruluşları olarak ön seçim yapılmasını tabii ki istiyoruz. Yukarıdan, birileri tarafından belirlenen adaylar, adaylıkları açıldığında telefonlarını hepimize veriyor. Aradığımız zaman konuşuyor, taleplerimizi yerine getireceklerini söylüyorlar. Ancak seçildikten sonra telefonlarını değiştiriyorlar, artık onlara ulaşmak çok zor. Kapılar sizin yüzünüze kapılıyor. Sivil toplum kuruluşlarının önerileri ve şikayetleri duyulmuyor. Seçilen kişiler bir dönem sonra yeniden aday olduklarında halktan uzak oldukları için tekrar seçilmemesi anlamında sivil bir baskı yapacağız. Bunda başarılı olacağımıza inanıyoruz. Seçim öncesi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na giderek görüştük. ‘İzmir’e atayacağınız belediye başkanları kenti bilsinler, kapılarını İzmirlilere açık tutsunlar ’dedik. İzmir’de çok değişik yerlerden gelen insanlar var ve bu insanlar bir arada yaşayabildiklerini söyledik. O da bize, ‘Eğer siz ilçede belli bir aday bulursanız, yardımcı olacağız’ dedi. Biz bu çalışmayı yaptık, aday adaylarıyla ve muhtarlarla görüştük ve bir rapor sunduk. Bu raporların bazıları olup bazıları olmadı ama bir siyasi partinin genel başkanının bunu istemesinden çok mutlu olduk. Sivil toplum kuruluşlarına kulak vermek zorundalar. Bu toplantı bir başlangıç olsun” diye konuştu.
‘HAZIRLIK YAPACAĞIZ’
Alıçlılar Derneği Başkan Yardımcısı ve Genel Sekreteri İbrahim Kılınç da, “Bugün aslında gerçek bir demokrasi buluşması yaşıyoruz. İzmir’in en saygın ve kalabalık sivil toplum kuruluşları ülkenin ve kentin yönetiminde daha doğru adımlar atılması adına bir araya gelmiş bulunuyor. Ülkemizde her zaman ilklerin olmuş şehrimiz İzmir, ezelden beri demokratik hayatın sivil toplumla canlı olduğu bir kent olagelmiştir. Bizler bu kültürün devamı olan sivil toplum kuruluşlarıyız. Kentimizin daha iyi yönetilmesi, toplumsal sorunların daha hızlı çözüme kavuşması adına bizim de görüşlerimiz var; bunları her platformda her zaman dile getirmişizdir. Ancak, bu sefer daha planlı olmamız gerektiğine inanıyoruz. Bugüne kadar siyasette gerçekten toplumun teveccühünü kazanmış kişilerin başarılarından söz ettik. Başarıyı her zaman takdir etmek gerek. Böylesi örneklerin daha da çoğalması adına seçim tarihi ne kadar uzak olursa olsun, sivil toplum kuruluşları olarak bir hazırlık içinde olacağız” dedi.
Son olarak, “Arkadaşlarımızın yaptığı araştırmalar, istişareler bize yol gösterecektir” sözleriyle konuşmasına devam eden Kılınç, “Sivil toplum kuruluşlarında kayıtlı olan üyelerimizin görüşleri bizim için yol gösterici olacaktır. Özellikle yerel medyamızın haberleri, sahada çalışan ve çalışmayan siyasetçiler hakkında bizim için bir veri olacaktır. Bütün bunlar bizlerin elinde rapora dönüşecek ve siyasi partilerimizin il başkanlıklarından genel merkezlerine, genel başkanlarına kadar sunulacaktır. Hiçbir siyasi parti ayrımı gözetmeyeceğiz. TBMM’de grubu olan her partiye, sivil toplum kuruluşlarının ve üyesi insanların neler düşündüğünü aktaracağız. Bu anlattıklarımız, genel planımız. Tabii buradaki hazirun ayrıntıları birlikte karara bağlayacaktır. Şimdiden yolumuz açık olsun. Kazanan İzmir olsun, kazanan demokrasi olsun” diye konuştu.
Anadolu Birliği Başkanı Koçali Al başta olmak üzere toplantıya katılan STK temsilcileri konuyla ilgili konuşmalar yaptı.
YORUMLAR