Dokuz Eylül Üniversitesi'nden 3 Aralık'a Özel Kafe Açılışı
Özel gereksinimi olan bireylere yönelik hizmet ağını genişletmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörlüğü tarafından yatırım programına alınan ‘ArtıBiz’ kafenin resmi açılış gerçekleştirildi.
04 Aralık 2021 - 09:17
3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında düzenlenen ve çok sayıda davetlinin katıldığı törende konuşan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Vicdanlarda ve gönüllerde olmadığı sürece, hiçbir engel yoktur. Üniversite olarak, ‘engelsiz toplum ve üniversite’ anlayışının yaygınlaşması ve toplumsal bilincin gelişmesi için çalışıyor; ArtıBiz kafenin bu anlamda örnek olacağına inanıyoruz” dedi.
Engelsiz üniversite olma yolunda emin adımlarla ilerleyen ve özel gereksinimi olan bireylere yönelik hizmet ağını genişleten Dokuz Eylül Üniversitesi(DEÜ), Buca Eğitim Fakültesi’nin bulunduğu yerleşkede ‘ArtıBiz’ isimli kafesini açtı. Çocuk parkından engelsiz yaşam alanlarına kadar birçok detayın düşünüldüğü kafe ile hem eğitim faaliyetlerinin zenginleştirilmesi hem de istihdam ve hizmet konusunda farkındalık oluşturulması hedefleniyor. Buca Kaymakamı Mahmut Nedim Tunçer, DEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ali Özcan, Buca Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Esra Bukova, Engelsiz Dokuz Eylül Koordinatörü Prof. Dr. Rukiye Günseli Yıldırım ile üniversite mensuplarının katıldığı törende konuşan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Vicdanlarda ve gönüllerde olmadığı sürece, hiçbir engel yoktur. Üniversite olarak, ‘engelsiz toplum ve üniversite’ anlayışının yaygınlaşması ve toplumsal bilincin gelişmesi için çalışıyor; ArtıBiz kafenin bu anlamda örnek olacağına inanıyoruz” diye konuştu.
3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında; Karabağlar Şerif Remzi Ortaokulu özel eğitim sınıflarından gelen öğrencilerin katılımıyla düzenlenen programda konuşan Rektör Hotar, “Bizim için son derece özel bu projeyi, özel gereksinimi olan bireylerin ihtiyaçlarını ve taleplerini dikkate alarak oluşturduk. Burada, hem eğitime ve öğrenmeye yönelik faaliyetlerimizi zenginleştirmeyi hem de mensup ve vatandaşlarımıza hizmet sunmayı hedefliyoruz. Çocuk parkının bulunda kafemizde, istihdama yönelik farkındalık oluşturmayı da amaçlıyoruz” diye konuştu.
ENGELSİZ YATIRIMLARA DİKKAT ÇEKTİ
Yaklaşık üç buçuk yıllık görev süreleri boyunca özel gereksinimi olan DEÜ mensuplarını düşünerek üniversite hizmetlerine erişilebilirlik noktasında ciddi adımlar attıklarını kaydeden Rektör Hotar, “Fırsat eşitliğine olan inancımız, engelsiz toplum ve üniversite anlayışımızın omurgasını teşkil etti. Geçen yıl YÖK’ün Engelsiz Üniversite Ödülleri’nde 3 nişan ve 3 bayrak almaya hak kazanmıştık. Bu yıl da benzer bir başarıyla yolumuza devam ettik. Merkez Kütüphanemiz mekânda erişilebilirlik, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemiz ise eğitimde erişebilirlik bayraklarını aldılar. Küresel pandeminin getirdiği olumsuz şartlara rağmen; ‘Yanındayız’ mottosu ile yeni bir dönem başlattık. Prof. Dr. Fuat Sezgin Merkez Kütüphanemizde, görme engelli kullanıcıların kaynak erişimini kolaylaştırmak amacıyla ‘Kitabımın Sesi Ol’ kampanyasını da başlattık. 15 Temmuz Sağlık ve Sanat Yerleşkesi’nde yaklaşık 9 milyon TL’lik yatırımla hizmete aldığımızı Ortak Derslikler Binamızın da tamamen erişilebilir olmasını sağladık. Bütün bu girişim ve yatırımlarımızı, engelsiz bir üniversite oluşturmak adına hayata geçirdik.” ifadesinde bulundu.
TÜRKİYE’NİN DÖNÜM NOKTASI
Hizmette hiçbir şeyin kendiliğinden olmadığına dikkat çeken Rektör Hotar, “Atalarımızın ‘Marifet İltifata Tabidir’ diye sözü vardır. Çok doğrudur. Türkiye’de ilk Engelliler Kanunu, 2005 yılında çıkmıştır. Bu tarihe Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 12’si özel gereksinimi olan bireylerden oluşmasına karşın; engelli vatandaşlarımıza yönelik herhangi bir kanun bulunmuyordu. Bu acı tablo, 2005 tarihinde değişmeye başladı. Engelli Kanunu’nun kabul edilmesinin ardından Anayasa’da da ayrımcılığın önlenmesi ve engelli bireylerin her alanda istihdam edilmesine yönelik düzenlemelere gidildi. Geldiğimiz noktada ise engelli memurlarımız, öğretmenlerimiz, hakimlerimiz ve savcılarımız oldu” dedi.
Buca Eğitim Fakültesi Müzik Bölümü Öğrencilerinin müzik dinletisinin de olduğu açılış töreninde; Karabağlar Şerif Remzi Ortaokulu Özel Eğitim Sınıfları öğrencileri ile DEÜ Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu öğrencileri mutfakta kurabiye yaptılar. Programın sonunda günün anlamına ve açılışa vurgu yapmak amacıyla uçan balonlar sembolik olarak gökyüzüne bırakıldı.
Engelsiz üniversite olma yolunda emin adımlarla ilerleyen ve özel gereksinimi olan bireylere yönelik hizmet ağını genişleten Dokuz Eylül Üniversitesi(DEÜ), Buca Eğitim Fakültesi’nin bulunduğu yerleşkede ‘ArtıBiz’ isimli kafesini açtı. Çocuk parkından engelsiz yaşam alanlarına kadar birçok detayın düşünüldüğü kafe ile hem eğitim faaliyetlerinin zenginleştirilmesi hem de istihdam ve hizmet konusunda farkındalık oluşturulması hedefleniyor. Buca Kaymakamı Mahmut Nedim Tunçer, DEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ali Özcan, Buca Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Esra Bukova, Engelsiz Dokuz Eylül Koordinatörü Prof. Dr. Rukiye Günseli Yıldırım ile üniversite mensuplarının katıldığı törende konuşan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Vicdanlarda ve gönüllerde olmadığı sürece, hiçbir engel yoktur. Üniversite olarak, ‘engelsiz toplum ve üniversite’ anlayışının yaygınlaşması ve toplumsal bilincin gelişmesi için çalışıyor; ArtıBiz kafenin bu anlamda örnek olacağına inanıyoruz” diye konuştu.
3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında; Karabağlar Şerif Remzi Ortaokulu özel eğitim sınıflarından gelen öğrencilerin katılımıyla düzenlenen programda konuşan Rektör Hotar, “Bizim için son derece özel bu projeyi, özel gereksinimi olan bireylerin ihtiyaçlarını ve taleplerini dikkate alarak oluşturduk. Burada, hem eğitime ve öğrenmeye yönelik faaliyetlerimizi zenginleştirmeyi hem de mensup ve vatandaşlarımıza hizmet sunmayı hedefliyoruz. Çocuk parkının bulunda kafemizde, istihdama yönelik farkındalık oluşturmayı da amaçlıyoruz” diye konuştu.
ENGELSİZ YATIRIMLARA DİKKAT ÇEKTİ
Yaklaşık üç buçuk yıllık görev süreleri boyunca özel gereksinimi olan DEÜ mensuplarını düşünerek üniversite hizmetlerine erişilebilirlik noktasında ciddi adımlar attıklarını kaydeden Rektör Hotar, “Fırsat eşitliğine olan inancımız, engelsiz toplum ve üniversite anlayışımızın omurgasını teşkil etti. Geçen yıl YÖK’ün Engelsiz Üniversite Ödülleri’nde 3 nişan ve 3 bayrak almaya hak kazanmıştık. Bu yıl da benzer bir başarıyla yolumuza devam ettik. Merkez Kütüphanemiz mekânda erişilebilirlik, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemiz ise eğitimde erişebilirlik bayraklarını aldılar. Küresel pandeminin getirdiği olumsuz şartlara rağmen; ‘Yanındayız’ mottosu ile yeni bir dönem başlattık. Prof. Dr. Fuat Sezgin Merkez Kütüphanemizde, görme engelli kullanıcıların kaynak erişimini kolaylaştırmak amacıyla ‘Kitabımın Sesi Ol’ kampanyasını da başlattık. 15 Temmuz Sağlık ve Sanat Yerleşkesi’nde yaklaşık 9 milyon TL’lik yatırımla hizmete aldığımızı Ortak Derslikler Binamızın da tamamen erişilebilir olmasını sağladık. Bütün bu girişim ve yatırımlarımızı, engelsiz bir üniversite oluşturmak adına hayata geçirdik.” ifadesinde bulundu.
TÜRKİYE’NİN DÖNÜM NOKTASI
Hizmette hiçbir şeyin kendiliğinden olmadığına dikkat çeken Rektör Hotar, “Atalarımızın ‘Marifet İltifata Tabidir’ diye sözü vardır. Çok doğrudur. Türkiye’de ilk Engelliler Kanunu, 2005 yılında çıkmıştır. Bu tarihe Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 12’si özel gereksinimi olan bireylerden oluşmasına karşın; engelli vatandaşlarımıza yönelik herhangi bir kanun bulunmuyordu. Bu acı tablo, 2005 tarihinde değişmeye başladı. Engelli Kanunu’nun kabul edilmesinin ardından Anayasa’da da ayrımcılığın önlenmesi ve engelli bireylerin her alanda istihdam edilmesine yönelik düzenlemelere gidildi. Geldiğimiz noktada ise engelli memurlarımız, öğretmenlerimiz, hakimlerimiz ve savcılarımız oldu” dedi.
Buca Eğitim Fakültesi Müzik Bölümü Öğrencilerinin müzik dinletisinin de olduğu açılış töreninde; Karabağlar Şerif Remzi Ortaokulu Özel Eğitim Sınıfları öğrencileri ile DEÜ Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu öğrencileri mutfakta kurabiye yaptılar. Programın sonunda günün anlamına ve açılışa vurgu yapmak amacıyla uçan balonlar sembolik olarak gökyüzüne bırakıldı.
YORUMLAR