Beslenme ve yaşam alışkanlıkları kan şekerini etkiliyor

ABONE OL

Her geçen gün diyabet hastası oranı tüm dünyada ve ülkemizde artış gösteriyor. Bunun yanı sıra diyabet hastalarında beslenme ve yaşam alışkanlıklarının kan şekeri kontrolünde çok önemli olduğu vurgulanıyor. Diyabet hastalarının en sık yaptığı hataların başında ise hareketsiz yaşam sürmek geliyor. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, diyabet ve diyabetin önlenmesine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.  

Prof. Dr. Aytaç Atamer, diyabet hastalığının çağın hastalıkları arasında en ön sıralarda yer aldığına dikkat çekti. Prof. Dr. Atamer, halk arasında “şeker hastalığı” olarak adlandırılan diyabetin ölümcül birçok hastalığın oluşumunda birinci sırada rol oynayan ve dünyanın her yerinde çok yaygın olarak görülen bir hastalık türü olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Aytaç Atamer, diyabetin nedeninin insülin hormonu üretiminin herhangi bir nedenle yetersiz olması veya hiç olmaması ya da vücut dokularının insüline karşı duyarsız hale gelmesi olduğu bilgisini verdi. Diyabet hastalarının en sık yaptığı hataların  başında  hareketsiz  bir yaşam sürmenin geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Atamer, hareket ve egzersizin kan şekeri ve kilo kontrolünde önemli bir yeri olduğunu, egzersizin aç karnına yapılmasının kan şeker düşüklüğüne yol açabildiğinden dolayı egzersizin ana öğünden  bir saat sonra ya da ara öğünden yarım saat sonra başlamak gerektiğini dile getirdi.
Açıklamaları esnasında diyabet hastalarının kan şekeri kontrolü sağlayabildiği düşünülen bitkisel gıdalar ve çeşitli kürler denemesinin çok zararlı olabileceğinden uzak durması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Atamer, diyabet hastalarının tedaviyi doktor önerisi olmadan bırakmaları, öğün atlamaları ya da değiştirmeleri veya doktor kontrolünü aksatmalarının sık yapılan hatalar arasında yer aldığını kaydetti. Başkasına önerilen ilaçları kullanmanın da sık yapılan hataların başında geldiğini vurgulayan Prof. Dr. Aytaç Atamer, kan şekerinin de belli seviyede seyretmesinin önemli olduğunu kaydetti. Beynimizin neredeyse tek yakıtı gıda ve içeceklerde bulunan glükoz olduğu bilgisini paylaşan Prof. Dr. Atamer, “Bu nedenle özelikle  beynimizin  fonksiyonlarını sağlıklı bir şekilde yürümesi için kan şekerimizin belirli bir seviyede olması gerekmektedir” ifadelerini kullandı. Diyabette zaman zaman ortaya çıkan kan şekeri düşüklüğünden de bahseden Prof. Dr. Atamer, şu şekilde devam etti:
“Kan şekeri düşüklüğü hafif, orta ve ağır seviyede olabilir. Hafif derecede kan şekeri düşüklüğünde terleme olur. Ayrıca  sinirlilik, titreme, güçsüzlük, aşırı açlık, baş dönmesi, çarpıntı olabilir.Orta derece kan şekeri düşüklüğünde biraz daha ciddi durumlar ortaya çıkabilmektedir. Olaylara yoğunlaşamama, kafa karışıklığı, sinirlilik, ağlama, çabuk kızma gibi kişilik değişiklikleri ortaya çıkabilir. Kan şekeri ileri derecede düşerse bilinç kaybı, inme, nöbet ve en kötü durum olan ölüm gibi vakalarla karşılaşılabilir. Kan şeker düşüklüğü, kan şeker yüksekliğinden daha tehlikeli bir duruma yol açabilir. Ciddi kan şeker düşüklüğü  acil bir durumdur ve hızla tedavi edilmelidir.” 
Prof. Dr. Aytaç Atamer, konuşmasını tamamlarken diyabet hastalarının dikkat etmesi gereken konulara da açıklık getirdi. Diyabet hastalarının öncelikle diyetlerine dikkat etmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Atamer, uzun süre aç kalınmaması, bir kere çok fazla yemek yenilmemesini vurguladı. Gerek insülin ve gerekse ağızdan alınan şeker düşürücü ilaçların düzgün ve doğru kullanılması, egzersizin ihmal edilmemesi ve düzenli yürüyüşler yapılması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Atamer, “Ayakların bakımına dikkat edilmeli, ortepik tabanlı ve sıkmayan ayakkabı ve çorap giyillmeli, ayaklarının bakımı, temizliği  ihmal edilmemelidir. Diyabet  hastalarının kendilerine yapacağı en değerli iyilik, sigara içmemek, içiyorsa bırakmak  ve alkolden uzak durmalarıdır” diyerek cümlelerini sonlandırdı.

 

npi̇stanbul hastanesi diyabet kan şekeri beslenme yaşam alışkanlıkları şeker hastalığı